17 Ocak 2012 Salı
Gülümseyin!
Soyutlanmak kadar çirkefine rastlamadım! Yüzler, gülüşler hep çok sahte. Hep bir memnuniyetsizlik ve bir o kadar saydam kişilikler. Bugün var yarın yok kimseler. Üzerine roman yazılası aşklar var çemberimde. Yalnız duyuyorum onları, gören yok henüz. En çok kim aşıksa hep o üzülüyor. Cevapsız aramalar üzerine kurulu ilişkiler ve "zaman tüneli"ne sığdırılmış hayatlar. İsyan değil ki bu serzeniş. Sabah gözünü ilk açtığında aynada gördüğünle aynı değil fotoğraflardaki suretler. Neden böyle? Hangisi daha gerçek? Ya da biz hangisini daha çok sevelim, gerçeği mi oynanmışı mı? Söylediğim sözler doğru, şüphe etmeyin. Arkasında açık aramayın ya da mantığı sorgulamayın. Kimlerin flu olduğunu araştırmayın. Belki gerçekten olmuş bir sürü sevgilisi ya da öteki seviyor boğmayı. Cephe almayın, inanmayın ama önyargılarınızı yıkın. Belki gerçekten bir yerde vardır bir beyaz atlı prens. Bunu boşverin yok öyle birşey! Bu sadece masal. İçinde yaşadığınız balondan çıkın ve görün artık gerçekleri. Ne prens ne prenses ne beyaz bir at var ortalıkta. Hepimizin mutlu olmak için uydurduğu saçma yalanlardan biri bu! Söyleyeceklerim bu kadar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder