10 Ocak 2012 Salı

"Hüzün Dürbünümde Seksen Gün"

En çok ben kahkaha atıyorum. Sessizliğin içinde bir uçurumum. İçine düşen herşey, herkes, her ses kaybolmaya, yokolmaya mahkum. Küstahlık dizboyu! Tokalaşmak yok, temas yasak. Gözlerim değemez kimsenin gözbebeklerine. Kuluçkaya yatmış bir yılanın sekseninci günü beklemesi gibi bir bekleyiş benimkisi. Seksen gün vazgeçmek hayattan.. Ya da bilirsiniz, uçan balonlara gözden kaybolana kadar bakmak kadar amaçsız.. Atmosferin dışına çıkabilmeleri kadar imkansız.. Gerçekten bilir misiniz bazen sessiz kalmayı? En büyük erdemi gerçekleştirebilenlerden misiniz? Las Vegas'a gidip kumar oynamak istiyorum. Bir göl evinde kimsesiz bir hafta yaşamak.. Film izlemek, sesli sesli ağlamak.. İstiklal'de kalabalığın arasında kaybolmak.. Makyaj yapmamak.. Böyle bir psikoz yaşadığım. Üzerime yapışmasından korkuyorum. Kaldı yetmiş dokuz. Şimdilik uyuyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder