19 Eylül 2010 Pazar

Yine sen! Hep sen!

Ne güzeldi!
Deniz kokusu, güneşten kaçmak için aranan ufacık bir gölge, caretta caretta korkusu, yeni bir heyecan, yeni insanlar, kaçık arkadaşlar...
Kendimi rahat hissettim orda. Kaçışsız ve gizlenişsiz bir iki gün canıma çok iyi geldi. Tazelendim bir kez daha.
Denizin kokusunu burnuma çekerken doyasıya "O"na bir şeyler yazmak geldi içimden;

"Kaç zaman geçti üstünden bulamadım ne sevgini ne seni, soğuk karanlık ve saçma geçen her gece hiç duymadığım kokunu çektim burnuma. Seni ne kimse bildi ne de ben anlattım onlara ve kimse bilmedi seni sardığımı rüzgarı yerine koyup. Dans ederken gözlerimi kapatıp hayalinle dans etmek nedir bilirim. Yürüdüğüm yollara seninde basmış olabileceğin ihtimali koparır içimin fırtınalarını. Sen bile bilemezsin senin için ne yollar yürüdüğümü. Tüm yollar sana çıkar artık fallarımın meçul kahramanı..."
Benim kalbimin onu ne kadar sevdiğini bir bilse...

1 yorum:

  1. Kırık hayallerin kıyısında her gün bir diğeri için yaşamak.

    YanıtlaSil